“yeraltı” yaklaşık bir yıllık kuruluş tartışmalarının ardından 27 Mart 2003’te Ankara’da kurularak çalışmalarına başladı. Ardından gelen katılımlarla çekirdek kadrosunu oluşturan “yeraltı” 2004 sezonunda kuruluş sıkıntılarını aşarak çalışmalarına yoğun bir şekilde başladı. Kesinlikle Amatör bir yapılanma içinde olması ve bu noktada ısrarcı olunması kararlaştırıldı. Kendi içine kapanan toplukların verimsizliği göz önünde tutularak diğer topluluk ve kişilerle ortak çalışmaya ve yardımlaşmaya açık bir platform gibi yapılandı. Rekabete karşı yardımlaşma, insanca olan değerleri önemseme, anti-otoriter ve anti-hiyerarşik olmak; ve ırk/cinsiyet/kültür ayrımcılığına, erkek egemenliğine, hetoroseksizme beyaz üstünlükçülüğe karşı olmak Yeraltı’nın temel yaklaşımlarından.

Tiyatronun bir tıkanıklık içinde olduğunu düşünen “yeraltı” tiyatro yapma biçiminde alternatif bir kanal aramayı tercih etmektedir. Bu nedenle, tiyatronun özünü barındırdığını düşündüğü formlardan hareketle bugüne taşıyabileceklerini araştırıp sahneleme denemelerde bulunur. Yaptığı ilk çalışmalar gelenekçi tiyatronun sahne seyirci ilişkisini ve kutsal tiyatro mekânlarının yarattığı eşitliksiz- ilişki kurma biçimini sorgulamak ve daha diyaloga dayanan biçemler üzerinde çalışmıştır. Yine, tiyatronun teknolojikleşen topluma karşı konumlanan bir sanat olduğundan hareketle ve güne ve gündeme çabuk refleks gösterebilme yetisini içinde barındırdığından hareketle çalışmalar yapılmıştır.

Atölyeler biçiminde örgütlenerek çalışmalarını sürdürdü. Bu atölyeler: “A.Boal ve Tiyatro Oyunları Atölyesi”, “Feminist Tiyatro Atölyesi”, “Köy Seyirlik Atölyesi”, “Stretching ve Beden Dili Atölyesi”, “Ses ve Ritm Atölyesi”, “Metin Yazım ve Dramaturgi Atölyesi”, “Mask ve Beden Dili Atölyesi”. Bunlarla birlikte daha dinamik bir dramaturgi anlayışı oluşturma amacıyla bir de dramaturgi atölyesi oluşturulmuştur. Grubun reji anlayışı ise rejisör-oyuncu arasındaki hiyerarşik/otoriter ilişkiyi yapısızlaştırmak yönünde ilerlemektedir.

“yeraltı” 2003–2004 sezonunda ilk adım olarak; yerleştirilen, sessizliğe ve karanlığa gömülü seyirci anlayışını tersyüz eden ve özellikle tiyatro dışı mekânlar da oynanmak için üretilmiş ve bu amaçla biri Meddah formundan hareketle “Foucault”cu yaklaşımla otoriter tıp söylemine ezilenlerin (hasta) karşı dili ile yaklaşarak “Meddahımtrak Hastane Öyküleri”, ve diğeri A.Boal’ın Forum Tiyatrosu formundan hareketle “Maskeli Balo” olmak üzere iki ürünü ortaya koydu. Ayrıca “birlikte söyleyebiliyorsak birlikte yaşayabiliriz” temalı bir dinleti gerçekleştirdi. Ankara’nın giderek kısırlaşan kültürel ortamı için biz ne yapabiliriz sorusundan hareketle bir imece çağrısı da yaparak Artdiye’de sinema, tiyatro, dinleti ve söyleşilerin olduğu “nisan etkinlikleri”ni organize etti. Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile işbirliği yaparak Elmadağ Çocuk Tutukevi’nde bir dinleti gerçekleştirdi, ardından da Meddahımtrak Hastane Öyküleri’ni oynadı.

2004 yılında “Meddahımtrak Hastane Öyküleri” ve “Maskeli Balo” oyunlarını Başta Artdiye olmak üzere Biber, Baykuş ve İthake gibi alternatif mekânlarda sahnelemeyi sürdürdü. 9.Uluslar Arası Ankara Tiyatro Festivali’ne “Meddahımtrak Hastane Öyküleri”yle katıldı. Ege Üniversitesi 9. Tiyatro Günlerine ise “Meddahımtrak Hastane Öyküleri”, “Maskeli Balo” oyunları ve “A.Boal ve Forum Tiyatrosu” başlıklı atölye çalışmaları ile katıldı.

2005’te D.Fo’nun “Ben Ulrike Bağırıyorum” oyunundan hareketle oluşturduğu dramaturgiyi Mardin Kızıltepe’de oğlu ve kocası öldürülen Makbule Kaymaz’ üzerine giydirerek hazırladığı “Ben Makbule Bağırıyorum” oyununu hazırladı. 8 Mart etkinlikleri de dâhil olmak üzere tiyatro dışı mekânlarda oynandı ve 10. Ankara Uluslar arası Tiyatro Festivali’ne “A.Boal ve Forum Tiyatrosu” atölye çalışması ile katıldı. “Nisan Etkinlikleri”nin ikincisi, o zamanlar henüz kanserle savaşım veren Kazım Koyuncu’ya adayarak 2005’te organize edildi.

2006’da “Feminist Tiyatro” atölyesi ile bağlantılı olarak “Gölgenin Kadınları ve Nazım Hikmet’in aynı adlı şiirinden hareketle “Taranta Babu” sahnelendi. İATP Girişimi Tiyatro Buluşması’na, 10. EÜTT Tiyatro Günlerine ve 11. Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali’ne “Taranta Babu’ya Mektuplar” ve “Gölgenin Kadınları” oyunlarıyla katılan “yeraltı”, Bahadın Kültür Festivali’ne de “Taranta Babu’ya Mektuplar” oyunu ile katıldı. Yaz çalışmasında temel oyunculuk ve dramaturgi (Sophokles'in "Antigone" oyunu üzerine) çalışmaları yapıldı.

2007 yılında “Toplumsal Cinsiyet İnşası ve Tiyatro” ve “Feminist Gestus” atölyeleri gerçekleştirildi. H. İbsen’in “Denizden Gelen Kadın” adlı oyunu sahnelendi. 1. Uluslararası Sahne ve Kadın Seminerlerine “Taranta Babu’ya Mektuplar” ve “Gölgenin Kadınları” oyunlarıyla katıldı. 12. Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali’ne “Denizden Gelen Kadın” oyunu ve “Cinsiyetin Toplumsal İnşası” atölye çalışmaları ile katıldı. Yaz çalışması olarak M.Puig’in “Örümcek Kadının Öpücüğü” oyununun dramaturgisi yapıldı.

2008 yılında “Cinsiyetin Toplumsal İnşası” atölye çalışması Yerel Gündem 21/Nilüfer organizasyonunda yinelendi. İATP Girişimi Tiyatro Buluşması’nda da sergilen “Denizden Gelen Kadın” Öteki Tiyatro’da her ay düzenli olarak oynandı. Sahne dışı mekanlar için oyun üretme tavrının bir devamı olarak yeraltı kadınları’nın hazırladığı “Seyirlik Dedikodular” 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü’nde oynanmaya başlandı. Pippa Baca’nın tecavüz edilip öldürülmesini protesto etmek için 14 Nisanda Kadın Tiyatrosu ile birlikte bir performans gerçekleştirildi. 13. Ankara Uluslararası Tiyatro Festivalin’de “Tiyatro ve Taciz” başlıklı bir panel organize edildi ve “Seyirlik Dedikodular” adlı oyun oynandı.

2009 yılında “Cinsiyetin Toplumsal İnşası” adlı atölye çalışması Eskişehir’de Güldünya Sanat Topluluğu’yla ve II. Sahne & Kadın Feminist Tiyatro Festivali’nde paylaşıldı. “Seyirlik Dedikodular” 8 Mart, ADA Sanat Topluluğu, Festivadi ve II. Sahne & Kadın Feminist Tiyatro Festivali; “Meddahımtrak Hastane Öyküleri” Festivadi etkinlikleri kapsamında sergilendi. A. Albee’nin “Hayvanat Bahçesi Masalı”, Athol Fugard’ın “Ada” ve Tankred Dorst’un “Dönemeç” adlı oyunları sahnelendi. “Hayvanat Bahçesi Masalı” ile ODTÜ Tiyatro Şenliği, ADA Sanat Topluluğu Sanat Şenliği ve İATP Tiyatro Günleri’ne katıldı. “Dönemeç” 14. Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali’nde sahnelendi.

2010 Yılında “Ada” oyunu sahnelenmeye devam ederken Birol Tezcan’ın Yazdığı “Erkeklik Halleri” adlı oyun dünya prömiyerini yaparak sahnelendi. Düzenli olarak oynanan “Erkeklik Halleri” ETHOS 4. Ankara Uluslar arası Tiyatro Festivali, 9. Anadolu Üniversitesi Tiyatro Günleri, EÜTT 14. Tiyatro Günleri ve İATP/G 2010 kapsamında sergilendi.

2011 yılında “Erkeklik Halleri” sergilenmeye devam etti ve 15. Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali’ne katıldı. Yılmaz Angay’ın Yazıp yönettiği “Bir Fikr-i Firar Meseli: Macbeth” adlı oyun Nisan ayında dünya prömiyerini yaptı. 2012 yılında “Bir Fikr-i Firar Meseli: Macbeth” oyunuyla Ankara Üniversitesi Tiyatro Festivali, 16. Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali, 28. Denizli Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali, Amed Tiyatro Festivali ve Aydın Tiyatro Şenliğine katıldı.

2013 yılından itibaren atölye çalışmalarına ağırlık veren “yeraltı”, 2014 yılında 30. Denizli Uluslarası Tiyatro Festivali kapsamında “Kukla Yapım Atölyesi” ve 2015 yılında Autonomes Frauen*Lesben Referat Goethe Universität Franfkurt am Main’ in davetiyle Franfkurt’ta “Social Construction of Sex/Gender” adlı atölye çalışmalarını gerçekleştirildi.

Halen Peter Weiss’ın Direnmenin “Estetiği” ve Zana Kılıç’ın yazdığı “Değirmen” metinleri üzerinde dramaturgi çalışmaları ve Yılmaz Angay’ın yazdığı “Rıçırtgillerin Üçüncüsü ve Dayıoğlu Makpet'in Yükselemeden Düşüşünün 32 Kısım Tekmili Birden İbretlik Hikayesi” üzerinde ön çalışmalar sürmektedir.